Bu yazımda Sevgililer Günü’nün mini bir tarihçesinden bahsedip hemen ardından tüm nefretimi kusacağım.
Sevgililer Günü’ne karşı değilseniz, bu yazım sizi çok üzecek…
Hazır mısınız?
Bu yazıyı yabancı kaynaklardan yararlanarak hazırladım.
Türkçe, adam akıllı hiçbir kaynak bulunmuyor. Olanlarda da birbirinden alıntılar ve hatalar mevcut.
Sevgililer Günü, hepimizin bildiği gibi her yılın 14 Şubat’ında birçok ülkede kutlanan ve dünyanın dört bir yanında alışveriş çılgınlığına neden olan sözde özel bir gündür.
Günümüzde o kadar benimsenmiş bir gün ki, ister bekar olun ister ilişkiniz olsun, Sevgililer Günü’nün 14 Şubat’ta olduğunu bilirsiniz.
“14 Şubat; şekerlemeler, çiçekler ve hediyeler alarak sevilenler arasında değiş tokuş yapılan romantik bir gün değil mi?”
Size dayatılan bu sözde özel günün bu kadar masum olmadığını bilmenizi isterim!
Sevgililer Günü’nün Karanlık Kökeni
Sevgililer Günü’nün hem Hristiyan hem de Antik Roma geleneğinin kalıntılarını içerdiğini biliyor muydunuz?
Katolik Kilisesi’ne bağlı Valentine veya Valentinus adında en az üç farklı aziz tanınmaktadır.
Bir efsaneye göre Valentine, Roma’da görev yapan ve saygı duyulan bir rahipti.

İmparator II. Claudius, Roma’yı katı kurallarla yöneten zalim bir hükümdardı.
En büyük problemi, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı.
Bu nedenle genç erkeklerin evlenmesini yasakladı.
Kararnamenin adaletsizliğini fark eden Valentine, Claudius’a meydan okuyarak genç aşıklar için gizli nikahlar kıymaya devam etti.
Yasağa rağmen nikah kıydırdığı tespit edilince, Claudius ölüm emrini verdi.
Valentine, sopa ile dövülerek öldürüldü ve M.S. 270 yılının 14 Şubat’ında Hristiyan şehitliğine gömüldü.

“Bazı rivayetlere göre Valentine, Hristiyanların işkence gördüğü Roma hapishanelerinden kaçmalarına yardım ettiği için öldürülmüştür.”

Bir diğer rivayete göre ise, Valentine hapisteyken sevgilisine bir mektup yazmıştır.
Bu mektubun 14 Şubat’ta yazıldığına ve ölüm gününün Sevgililer Günü’ne denk geldiğine inanılır.

Valentine efsanelerinin ardındaki gerçek çok net olmasa da, bu hikâyeler sayesinde o dönemde en popüler azizlerden biri haline gelmiştir.
Orta Çağ boyunca Hristiyan dünyasında her 14 Şubat günü Aziz Valentine anısına özel törenler düzenlenmiştir.
Pagan Kökenleri
Ayrıca Eski Romalıların Şubat ortasında tarım tanrısına adanmış “Lupercalia” adlı pagan bayramını kutladıklarını biliyoruz.
Genç kızlar isimlerini küçük kâğıtlara yazıp bir kavanoza koyardı.
Genç erkekler bu kâğıtlardan birini çeker ve üzerinde yazan isimdeki kızla bayram boyunca birlikte olurdu.
Pagan geleneklerinde 14 Şubat resmen “zina günü” olarak kutlanıyormuş.
Çoğu kaynak bu rivayeti Valentine hikâyesiyle birleştirir, ancak History Channel gibi kaynaklarda ayrı gelenekler olarak anlatılır.
Sonuçta 14 Şubat denilince, Pagan kökenleri ve Roma kalıntılarından başka hiçbir şeye rastlamazsınız.
Peki Nasıl Romantizm Gününe Dönüştü?
14 Şubat, kuşların çiftleşme mevsiminin başlangıcı olarak da görülürmüş.
Biraz garip ama, Sevgililer Günü’nün romantizmle ilişkilendirilmesinin nedeni bu olabilir:
14 Şubat + Çiftleşme = Aşk 🙂
14 Şubat Sevgililer Günü Eleştirilerim
“Aziz Valentine gününü ve Pagan geleneklerini bir Müslüman olarak garip karşılamadan, sorgulamadan kutlarsınız. Neden? Tüm herkes yapıyor çünkü. Siz de yapmalısınız, değil mi?”
Ortada hiçbir dini, kültürel veya toplumsal bağ yokken başkalarına ait bir geleneği sorgusuzca benimsemek, sadece kapitalizmin eline koz vermektir.
Normal zamanlarda 1000 liraya yemek yediğiniz restoran, Sevgililer Günü’nde 3000 liraya menü sunar; size anormal gelmez. Çünkü “özel gün” denilmiştir ya…
Her zamanki çiçekçiden 100 liraya aldığınız gül, o gün 300 liraya satılır.
Sorgulamazsınız. Çünkü size bu günün “özel” olduğuna inandırmışlardır.
“14 Şubat’ta pırlanta indirimleri” diye bir şey duydunuz mu?
Aslında indirimin değil, bindirimin ta kendisidir.
Kapitalizm sizi öyle güzel oynatır ki farkına bile varmazsınız.
Erkeklerin çoğu sevgilisine bir şey almadığında suçluluk hisseder; çünkü her yerde “bugün özel bir gün” mesajı yankılanır.
Toplum, bireyi duygusal şantajla tüketime zorlar.
14 Şubat’ın sevgililer tarafından kutlanması tamamen küresel sermayenin bir oyunudur.
“Büyük resmi görün” lafı dalga konusu ama gerçekten de öyle:
Kapitalist sistem, insanların aşkını bile pazarlamayı başarmıştır.
Sevginizi göstermek için bir güne ihtiyacınız yok.
Aşkınızı 365 güne yayıp, bir güne sıkıştırmayın.
Eğer illa hediye almak istiyorsanız, Nutuk alın.
Hem anlamlı hem de öğretici olur.
“Kapitalist sistem, ‘Kuş beyinlisin, sevgini gösteremezsin, ben sana hatırlatıyorum’ diyerek seni aşağılar. Farkında bile olmazsın.”
Ben elimdeki akıllı telefonla ya da kullandığım teknolojik ürünlerle kapitalizme savaş açmıyorum.
Sadece biraz bilinçlenin istiyorum.
Bir kişi bile farkına varsa, yeter.
“Hacı çok kafa açtın.”
“Özet geç.” diyenler için:
Sevgililer Günü’nü sevmiyorsanız, hediye almaktan yırtmak istiyorsanız ve suçlayacak bir şey arıyorsanız; bunu antik Romalılara ve Hristiyanlara bağlayabilirsiniz. 🙂
En azından yarı bilinçli olun, bana yeter.
Selametle…