Hayatım boyunca fazlaca hobi benimsedim ya da heveslendim; video oyunları, futbol, sanat, sinema bunlardan sadece birkaçı. Fakat hiçbiri hayatımı değiştirmedi ya da beni blog yazmak kadar tatmin etmedi.
Video oyunları büyüyünce çocuk işi geldi. Futbola amatör olarak devam etmek mantıklı gelmedi. Sanat sadece anlayanlar için değil, maalesef aynı zamanda parası olanlar için yapıldığından tatmin seviyesi aşağıda kaldı. Sinema ise anlık bir zevkti, konuşmak için çevreme bakındığımda yeterince insan yoktu.
Blog yazmak ise beni ve hayatımı değiştirdi. Kitap okumak, hayat deneyimi vb. şeyler insanı geliştirir. Ancak blog yazarak bu gelişimi onlarca kat hızlandırdım. Üstüne üstlük 2006-2013 yılları arasında blog yazarak güzel paralar kazandım. İnternet üzerinden işler aldım. Kişisel blog diye aranınca ilk sırada ben vardım! Otoriteydim…
Blog sayesinde gelişim seviyem insanlar tarafından fark edildi. Beni görerek ve yönlendirmelerim sayesinde onlarca kişi blog açtı. Blog yazarak bir arkadaşımın psikolojisini yerine getirdik. Online oyun meraklısı başka arkadaşım oyun hakkında bilgilerini blog yazarak anlattı, onbinlerce kişiye ulaştı. Daha sonra amatör blogunu online oyun satış platformuna çevirdi; iyi de para kazandı.
İnsanları blog yazmaya ikna etmede başarılıydım. 🙂 Belki sizi de blog yazmaya ikna ederim. Kim bilir?
Blog Yazmak İçin 11 Neden
1- Daha iyi bir yazar olacaksınız. Özünde, yazı bir iletişim aracıdır. Yazmanın amacı düşünceleri kağıda, ekrana kaydetmek ve başkalarına okutmakla ilgilidir. Bu nedenle yazma işi pratikle gelişir. Blog, sizi daha iyi yazar olmaya zorlamayacak ama sizi bu yönde farkında olmadan geliştirecek.
Daha iyi bir yazar olmak ise hayatınızın geri kalanında önemli faydalar sağlayacak. Hayatının her alanında yazıyla içli dışlı olan insanlar için fark gözle görülecek. Konuşmayı beceremeyen insan iki kelimeyi bir araya getiremez değil mi? Yazmayı bilmeyen adam??? İş hayatında rezil rüsva olur.
2- Daha iyi bir düşünür olacaksınız. Yazma faaliyeti düşüncelerin kaydedilmesini içerdiğinden, bloglama süreci sizi durup derinlemesine düşünmeniz için teşvik eder. O güzel beyniniz bir şekilde yorulmak zorunda kalır. Yaşamınızdaki sorunları ve onları şekillendiren dünya görüşünüzü daha derinden keşfedersiniz. Ne yazık ki çoğu insan, “söyleyecek bir şeyleri olmadığı, aklına bir şey gelmediği” yönündeki hatalı düşüncelere dayanarak blog yazmamayı seçecektir. Ama bu düşünce tamamen yanlıştır. Belki de yeterince düşünmediğiniz için ‘’Ne söyleyeceğini henüz keşfetmediniz?’’
3- Daha anlamlı bir hayat yaşayacaksınız. Hayatınız ve onu şekillendiren düşünceler hakkında yazmaya başladığınızda, kim olduğunuzu ve gördüklerinizi beğenip beğenmediğinizi daha farkında olarak deneyimlemeye başlarsınız. Ve bu blog yazmak için yeterli sebep olabilir. Çoğumunuz amacı anlamlı bir hayat yaşayabilmek. Belki de bunun yolu blog yazmaktan geçiyordur?
4- Anlamlı şeyler yazmak için aklınıza gelen her düşünceyi paylaşmayacaksınız. Gerektiğinde blog yazmak için bir filtreye ihtiyaç duyarsınız. Her olay, her düşünce ve hayatınızdaki her şey hakkında yazmak mümkün değil. Bunun yerine en anlamlı olayları ve en önemli düşünceleri dile getirmek gerekir. Bu seçim süreci anlamlı şeyler için kendinizi geliştirmenize yardımcı olur. Aklınıza her eseni nasıl yapamıyorsanız, aklınıza her geleni yazamayacağınızı öğreneceksiniz. Bazen sizin için en anlamlı olan şeyin aslında çok sıradan görüneceğini unutmayın; ancak başladığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız.
5- Daha sağlıklı yaşam alışkanlıklarına sahip olacaksınız. Blog yazmak disiplin gerektirir. Ve açık konuşmak gerekirse gelişimini tamamlamamış insanlar için gerçekten iyi bir şey bu. Disiplin sayesinde gününüzden ve hayatınızdan en iyi şekilde yararlanacaksınız.
Blog yazmaya başladığımdan beri süreklilik sağlayan alışkanlıklar edindim. İçerik hazırlama aşamasında araştırarak birçok bilgi edindim. Albert Einstein hakkında yazı hazırlarken yaptığım araştırmalar sonucunda yürümeye çok önem verdiğini okudum. Ekstra bilgi olarak yürümenin yararlarını ve bilimsel gerçekliğini öğrendim. Albert Einstein gibi düzenli yürümeyi alışkanlık haline getirdim. Blog yazmakta sizin için yeni yaşam alışkanlıklarının ortaya çıkması için fırsat sağlayacaktır.
6- Yeni insanlarla tanışacaksınız. Yorumlar, e-postalar veya sosyal medya aracılığıyla insanlarla çevrimiçi olarak ne kadar hızlı tanıştığınıza gerçekten çok şaşıracaksınız. Ve insanlarla tanışarak karşılıklı olarak fayda sağlayan ilişkiler kuracaksınız. Belki büyük projeler için fikir üreterek ortaklık kuracaksınız. Blog dünyası arkadaş canlısı, cesaretlendirici ve gerçekten başarılı olmanız için her şeyi size sunuyor; eksik olan tek şey sizsiniz.
7- Biraz para kazanacaksınız. Blog yazmanın tadını çıkarmak için para kazanmanıza gerek yok. Fakat karşılığı almakta güzel bir tatmin duygusu sağlıyor. Tanıtım yazısı, backlink, satış ortaklığı hepsi sizin yaratıcılığınıza kalmış.
8- Başkalarına ilham verirsiniz. Blog yazmak yalnızca hayatınızı değil, okuyucunun hayatını da değiştirir. İnsanların hayatına dokunmak kadar güzel bir duyguyu yaşamak istemez misiniz? Bloglar halka açık olduğu için fayda sağlamaya yönelik bir eylemdir. Hazırladığınız yazı özgüveni eksik ya da kararsız kalmış insanlar için fazlaca aydınlatıcı olacaktır.
Eski blogumda ehliyet nasıl alınır ve ehliyet sınavına hazırlık video setleri paylaşmıştım. Yeni 18’ine girmiş bir arkadaş yazımdan etkilenerek hemen ehliyet kursuna kaydolmuştu. Videolarımı izleyerek ve yöntemlerimi uygulayarak ilk denemesinde sınavdan geçmişti. Daha sonra bunlara bana yazdığında gerçekten çok minnettar kalmıştı… Bu harika bir duyguydu. İnsanların hayatına dokunmak paha biçilemez!
9- Daha iyi anlaşılırsınız. Blog ve geleneksel yayıncılık arasındaki en büyük farklardan biri de okuyucuların etkileşimde bulunma fırsatıdır. Geleneksel yayıncılıkta yeni yeni etkileşim fırsatı veriliyor. O da farklı sosyal mecralarda…
Blog yazarı olarak anlamlı ve anlamlı olduğunu düşündüğünüz bir konuyu tanıtıyorsunuz. Ardından okuyucular cevap veriyor. Yorum bölümündeki cevaplar, yazıyı daha kaliteli hale getirmek için bizi de teşvik ediyor. Sonunda on numara anlaşılır, doyurucu içerik ortaya çıkıyor.
10- Bilinir olmak sizi rahatlatır. Blog dünyaya sizi tanıtıyor. Yaşadığınız hayatı ve aldığınız kararların arkasındaki dünya görüşünü ifade etmenize olanak sağlıyor. 10 veya 100.000 okuyucunuz olsun önemli değil, bloglama işlemi hayatınızı dışarıdakilere açar. İnsanın varlığının başkaları tarafından bilinmesi iyi bir egzersizdir. Kendini değerli hissettirir. Değersizlik hissinden kurtulmak için bile blog yazmak gerekiyor!
11- Tamamen size ait bir platform olacak. Keyifli veya faydalı bulduğumuz bir şeyi önermek isteriz. Güzel bir restoran, iyi bir kitap veya hayata yeni bir bakış açısı… Gerçekten insanın sevinci başkalarıyla paylaşmadıkça tam olarak yaşanmaz. Bir blog bunu yapmak için size fırsat sağlar. Yaşadığınız sevinci paylaşmak ve keşfettiğiniz güzel şeyleri tavsiye etmek için tamamen size ait bir platform istemez misiniz?