Aklıma 2019’un yaz aylarında okuduğum haber geldi. Beyazperde.com sitesinin aktardığına göre 2019’un ilk yarısında sinemaya gitme oranı ülkemizde neredeyse yarı yarıya azalmıştı. %45,1 gibi bir azalmadan bahsediliyor.
Türkiye’de Sinemaya Gitme Oranı 2019’un İlk Yarısında %45,1 Azaldı.
Eğri oturup doğru konuşalım. Size sunulan ve hemen benimsediğiniz popüler kültür ürünü olan patlamış mısırdan nefret ediyorum. Film seyrederken onların sesinden nasıl rahatsız olmuyorsunuz anlamış değilim. Sinemada patlamış mısır ve yiyecek tüketmeyen biri olarak ben bile rahatsız olurken sizin piknik yapar gibi takılıp rahatsız olmamanız çok tuhaf. Çekirdek çitleyen bile var o derece yadırganmayacak duruma gelmiş.
Telefon kurcalama olayından nefret ediyorum. Sürekli bildirim ve titreşim sesleri… Filmin en heyecanlı yerinde insanların telefonlarını açarak izleyenin dikkatini bozması… Öfff yani… Konserde gibi her yer ışıl ışıl…
Koltuklara vurmalar hatta arkadan ayakları uzatmalar. Fast-food yiyecekler sokup içeriyi leş gibi kokutmalar…
Sinemaya olan ilgimin azalmasında kalitesiz izleyici kitlesinin önemli bir etkisi var.
Sinema herkesin kabul ettiği evrensel bir şeydir. Kimine göre bir sanattır kimine göre eğlence dünyasıdır. Mevcut sinema anlayışım insanlarınkiyle kesinlikle örtüşmüyor. Ben daha çok anlamlı ve güzel filmleri tercih ediyorum. Boş beleş – çerezlik filmler bana göre değil. Benim istediğim tarzlar mevcut sinemalarda yer almıyor. Yer alsa bile kısa sürede kaldırılıyor. Bir sinemada 15 salon varsa 8 tanesi yerli film, 3 tanesi çizgi film kalanlarda 3D para tuzağı aksiyon filmleri… Yerli dediğimde kaliteli değil ha… Ucuz define ve mafya komedisi… Yerli ve kaliteli film çeken yönetmenlerin sayısı bir elin parmağını bile geçmez.
30 dakika reklam izlediğim salonlar oldu. Allah aşkına televizyondan, ucuz yayınlardan, reklamlardan bıktığımız için kaçtığımız sinema salonları parasını vermemize rağmen zorla reklam izlettiriyor. Olacak iş mi bu? Reklamın gerçekten cılkı çıkmış durumda…
Biletler acayip pahalı… Tekel olan şirketler abartı derecede pahalı bilet satıyor. 30-40 liradan aşağı bilet bulunmuyor. Halk günleri bile 20-25 liradan ucuz değil. Promosyon artık yok!
Netflix vb. online film-dizi platformlarının yaygınlaşması da bana göre sinemaya gitme oranını etkiliyor. Hava sıcak soğuk olayı yok. Hangi kıyafeti giysem derdi hiç yok. (İstersen çıplak seyret) Ulaşım, trafik, ses derdi yok. Vakit kaybına hiç gerek yok. Seçim yapma özgürlüğün var. Paran cebinde kalıyor. Online platformlar geliştikçe sinemalar patır patır kapanabilir. Belli mi olur?
Benim sinemaya dair eleştirilerim ve tespitlerim bu şekilde. Sizce Türkiye’de Sinemaya Gitme Oranı Neden Azalıyor?
Fiber internet.
Gelişen ekran teknolojisi (4K UHD)
Netflix.
Doğru tespitler…