Toplumları yönlendirmenin, ahlakını bozmanın, inançsızlığın propagandasını yapmanın en iyi yolu televizyon ve sinema dünyasıdır! 90 nesline yıllarca seks başta olmak üzere saçma sapan içerikleri olan çizgi filmleri izlettiler. Sonuçları ortada… Bu yazımda “teletabiler hakkında komplo teorileri” okuyacaksınız. İnanıp inanmamak size kalmış.
2000 neslini konuşmaya bile gerek yok onları kenara bırakın hemen önceki 90 nesline bakın. Ahlaksızlık, inançsızlık, madde bağımlılığı, sürekli seks ile ilgilenme… Yıllar süren subliminal mesajların sonunda kayıp bir nesil daha!!!
Çocukluğumuzda severek izlediğimiz 90 neslinin bağımlısı olduğu teletabileri hatırlıyorsunuz değil mi? Teletabiler, Tom ve Jerry, Donald Duck gibi çizgi filmler yüzünden çocukluğumuzda bilinçaltımızla oynadıkları yadsınamaz bir gerçek!
Benim bu blogu açma amaçlarımdan biri de insanları bilinçlendirmektir. Üzerime düşeni yapmak insanları bilinçlendirmeye çalışmak beni gerçekten tatmin edecek. Bir kişi bir kişidir! O bir kişiye ulaşsam bana yeter. Yazdıklarımı ister salakça bulursunuz isterseniz daha da araştırır bilinçli birey olursunuz. Tercih sizin…
Ne kadar sapıkça şeyler var değil mi? Bunlara masumca, çocukça şeyler demek aptallık!
Eşcinsel şakaları görüyorsunuz değil mi? Kabul edilebilir mi ya? Bu yenilir yutulur bir şey mi?
# Teletabiler ilk olarak 1997’de BBC 2’de yayın yaptı. O zamandan beri 120 ülkede yayınlandı ve 45 dile çevrildi, çocukları eğlendirdi ve bazı anne-babaları da dehşete düşürdü. Şu an hala Youtube üzerinden tüm bölümlerine ulaşabiliyorsunuz.
Gelelim komplo teorilerine…
1-Bebek Güneş Aslında Bir Şeytan
Her bölümün başında bir güneş doğar ve o güneşin merkezi bebeğin yüzüdür. Bebeğin yüzü genişledikçe bir saniye için güneşin patlamasından hemen önce bebeğin yüzü şeytani bir hale bürünür. Böylece çocukların bilinçaltına korkunç görüntüler gönderilir. Bu patlamadaki anı bir kez gördükten sonra bölüm boyunca bir daha göremezsiniz.
2-Teletabiler Aslında Köledir
Teletabilerin yaratılması konusunda bir geçmiş veya hikaye yoktur. Teletabilerin kaderlerinin kendi kontrolünde olmadığı açıktır. Zaman zaman gizemli bir “ses” yemek yemekten uyumaya kadar her şeyi ne zaman yapacaklarını söyler. Yönlendiricileri olan gaipten gelen bir ses vardır.
Teletabileri sürekli kontrol altında tutan ve emirlere uyduklarından emin olan vakum benzeri bir karakter olan Noo Noo da var.
Ayrıca bir tepede Teletabilerin yaptıkları her şeyi bırakmalarını isteyen, yere çöktüren ve döndüklerinde ibadet etmelerine neden olan tanrı olarak adlandırılabilecek bir yapı olan fırıldak var.
3-Teletabiler Çocukları Hipnotize Ediyor
Mikrofonlar yeryüzünden çıkar ve onlarca kez “Teletabi zamanı” diye ses gelir. Bu, birçok ebeveynin çocuklarının beyninin yıkanmaya çalıştığına emin oldukları anlardan biridir.
Ayrıca o kadar ağır hareket edilir ki çocukların mallaşmasını amaçladıklarını düşünüyorum. Bir teletabinin konuşması ve yürümesi dakikalarca en ağır şekilde sürerdi. Çocuklar bir süre sonra beynini kapatıp hipnoz olmuşçasına televizyona kitlenirdi.
4-Teletabi ve Harry Potter Bağlantısı
Her ikisi de 1997’de piyasaya sürülen Teletabi ve Harry Potter birbirine ilginç şekilde bağlı. En azından semboller ve çocuklara verilmek istenen mesaj bakımından aynı yerden beslendiği çok açık.
Sarı teletabideki antenler garip bir şekilde Harry Potter’ın alnındaki ize benzeyen bir şimşek işaretine sahiptir.
Kaynak: Mirror
5-Gerçek Hayatta Aslında Dev Gibiler!
Ekranda sevimli ve küçük görünüyorlar ama gerçek hayatta 4-5 metrelik devler! Kaynak: TheSun
Teletabiler aslında izole şekilde yaşayan ve dönüştürülmüş canlılardır. Kesinlikle uydurulmuş hikaye olarak bile çocuklara uygun değiller!
6-Teletabiler Eşcinsellik Empoze Ediyor!
Tinky Winky, hani şu mor olan. Diğerlerinden biraz farklı olduğunu hissediyorsunuz. Renginin mor olması ve davranışları ile dikkat çekiyor.
Tinky Winky adlı karakterin başında bir üçgen bulunuyor. Bunun eşcinsel gurur sembolü olduğu ileri sürülmektedir. Hatta Amerika’da teletabiler bu yüzden yayından kaldırılmış diye bir dedikodu vardır. Belki biraz şehir efsanesi gibi gelebilir. İnternet üzerindeki yabancı kaynakları taradığınız zaman gerçeği göreceksiniz…
[box type=”success” align=”aligncenter” class=”” width=””]1970’li yılların sonlarında pembe üçgen; eşcinsel hakları ve homofobik eşcinsel hak tutumunu protesto için bir sembol olarak kabul edilmiştir. Pembe üçgen Amsterdam, Sidney ve San Francisco Castro bölgesinde ağırlıkla lezbiyenleri ve gayleri temsil ediyor olup, Nazilerin gerçekleştirdiği Yahudi soykırımı temellidir. Naziler toplama kamplarındaki lezbiyenleri belirlemek için lezbiyenleri siyah üçgenlerle işaretlemişlerdir.
Nazi, Markalama Sistemi veya Nazi esir işaretlemesinde kullanılan sembollerden bir diğeri olan siyah üçgendir. Pembe Üçgen gibi ilk defa Nazi Almanyası döneminde her mahkûmun kendi “türünü” belirlemek için üniformasının üstünde bir sembol taşımaya zorlandığı Toplama Kamplarında ortaya çıkan bir semboldür. Nazi Almanyası döneminde bu sembolü takmaya zorlanan mahkûmlar “asosyal” olarak nitelendirilen ve sosyal davranışlara aykırı eylemlerde bulundukları iddia edilenlerdir. Siyah üçgen takan mahkûmların çoğunluğunu evsizler ve zihinsel engeli olan kişiler oluşturmaktadır. Bir kısım alkolikler, işsizler ve fahişelere de bu sembol layık görülmüştür.
Kamplardaki esir insanların çeşitli yönlerinden markalama sistemini yürürlüğe sokan Naziler bu amaçla esirleri kategorize Naziler ideolojilerine ters olan bir yaşam tercihi LGBT, lezbiyenleri işaretleme ve esirleri işkencelerle öldürmek suretiyle aşağılamıştır. Kaynak: Vikipedi LGBT Sembolleri [/box]
Tinky Winky’nin erkek sesi var ama kırmızı bir “çanta” taşıyor. Tesadüfün ve çocukları özendirmenin bu kadarı!
Çocukların cinsel tercihlerini yönlendirdiği için bu karakteri izleyen nesilde gay sayısının fazla olması tesadüf müdür?
Ve son olarak teletabilerin yayından kaldırılmasına neden olan ve herkesin aradığı final bölümü:
Bu yazı eğlence amacıyla yazılmıştır. Resimler, videolar vb. materyaller eğlence amaçlı paylaşılmıştır. Amacım ters köşe yapıp sizi güldürmekti… 🙂
2 yorum
Teletabilerin eşcinsellik empoze ettiğine dair yazılanlara inanıyorum. Sonuç olarak belirgin bir cinsiyetleri yok ve renkleri benzer tonlarda seçilmiş. Özellikle çocuklara sunulmuş projelerden birisi olabilir. En güzeli yine TRT Çocuk kanalı. Eskiden öyle kanallar olmadığı için saçma sapan çizgi filmler izledik. Şimdiki nesil o konuda daha şanslı. Bilgilendirici filmlerle daha güzel yetişiyorlar.
TRT Çocuk enfes bir kanal. Kültürel değerlerimizi içeren çizgi filmler gerçekten çocuklar için çok uygun.