İşgücünün bir parçası olduğunuzda hayat, kurumsal köleliğin karşıladığı finansal bağımsızlık ve varoluşsal yorgunluğun karşı koyduğu sabit bir rutin ile bir bükülme alır. Mutluluğu bulma arayışında daha hafta bitmeden Cumaların gelmesini bekliyoruz.
Hafta sonu geldiğinde eğlence ve rahatlama yanılsaması bizi cezbeder ve beklentilerimizi gerçekten yükseltir. Cuma günleri heyecan vericidir; önümüzde koskoca iki gün var. Cumartesi günleri, yerine getirilmesi gereken gerçek bir yükümlülük olmaksızın güzeldir. Ancak pazar günleri, önümüzdeki çalışma haftası için endişe yaratan ilginç bir durumdur. Ve bu durum gerçekten çok yaygındır. Dünyada bu durum için kullanılan bir terim var. Buna Pazar Nevrozu deniyor.
Pazar Nevrozu: Bu Ne Olabilir?
Avusturyalı psikiyatrist ve psikoterapist, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampında mahkum olan Viktor E. Frankl, “ Pazar Nevrozu ” terimini ortaya atmış ve bunu “hayatlarındaki içerik eksikliğinin farkına varan insanları etkileyen bu tür bir depresyon” olarak açıklamıştır. Yoğun haftanın koşuşturmacası bittiğinde ve kendi içlerindeki boşluk kendini gösterdiğinde ortaya çıkar. İnsanın içini varoluşsal bir boşluk kaplar. Bu yaşanılan boşluk sonucunda birçok intihar olayı, bu `varoluşsal boşluğa` bağlanabilir. Depresyon, saldırganlık, uyuşturucu vb. bu türden yaygın olguları bunların altında yatan varoluşsal boşluğu kavrayamadığımız sürece anlayamayız. Bu ayrıca emeklilerin ve yaşlı insanların yaşadığı krizler için de geçerlidir.
Journal of Applied Economics‘te yapılan bir araştırma, yüksek eğitim düzeyine sahip çalışanların Sunday Neurosis – Pazar Nevrozundan muzdarip olabileceğini tespit etti. Profesör Wolfgang Maennig araştırmasına-çalışmasına göre yüksek eğitim düzeyine sahip hem erkekler hem de kadınlar hafta sonları, hafta içi olduğundan daha düşük “yaşam doyumu değerlerine” sahiptir. Çalışma ayrıca daha düşük eğitim düzeyine sahip erkeklerin haftanın günleri arasında mutlulukta bir değişiklik yaşamadıklarını ancak ayın sonunda bir düşüş yaşadıklarını buldu. Düşük eğitimli işçiler için ay sonundaki memnuniyet düşüşü maaş – yaşam koşulları veya likidite sorunları nedeniyle olabilir.
Haftanın En ‘Rahatlatıcı’ Günü Hakkında Neden Böyle Hissediyoruz?
Rutin içinde rahatlık buluruz, öyle ki rutinin gevşekliği veya tamamen yokluğu endişeyle ve hatta belki de suçluluk duygusuyla başımızı döndürür. Çünkü üretkenlik fikri kafamıza o kadar derinden yerleşmiştir ki bunu anlamak-farkına varmak zordur.
Önümüzdeki çalışma haftası düşüncesi özellikle işimizden zevk almıyorsak veya tamamlamamız gereken bazı görevler varsa bizi bir aciliyet ve rahatsızlık duygusuyla doldurur. Pazar sonra endişe ile bizi tüketir.
Bir başka ilginç spekülasyona göre bu Pazar nevrozunun nedeni çocuklukta okul kaygısı taşıyor olabileceğimizdir. Pazar günleri okula geri dönme, daha erken yatma, iki günlük oyunun sonu ve bekleyen ödevler gibi benzer duyguları uyandırabilir. Zorbalık gibi olumsuz deneyimler nedeniyle okulda özellikle mutsuz olduysak korkular Pazar gecesi endişesi şeklinde ön plana çıkmış olabilir.
Bazıları için hafta sonları, rahatlama fikrine odaklanan o kadar yüksek beklentiler oluşturuyor ki iki gün için gerçekçi olmayan yapılacaklar listesi çoğunlukla gerçekleştirilmez. Bu nedenle gerçekten ne kadar az rahatladığımızı ve/veya belirlediğimiz hedeflerimizi ne kadar az gerçekleştirdiğimizi anlamak için geriye dönüp bakmamız farkındalığımızı yükseltmek için yeterli olacaktır.
İşe Dönmeden Önce Son Düşünceler
İstatistikler ve varsayımlar bizi ancak bir yere kadar götürebilir ancak bizi gerçeklikte temellendirerek hayattaki mevcut durumu sorgulamamıza neden olur. Dolayısıyla eğer biri Pazar Nevrozu yaşarsa Frankl’ın eksik bir şey olduğu hipotezine geri dönmek yardımcı olabilir. Belki iş, kişinin arzularının ve eylemlerinin yanlış hizalanmasını sağlıyor ya da belki de işimize daha fazla odaklanıyor ve hayatımızın dikkat edilmesi gereken diğer alanlarını ihmal ediyoruz. İç çatışma, memnuniyetsizlik, endişe ve sefalet duygularına neden olabilir.
O zaman Pazar Nevrozunu nasıl yönetebiliriz? Hafta sonu için pratik olmayan bir yapılacaklar listesi yapmak yerine birkaç uygun görev veya önceliğe odaklanmak hafta sonu için daha iyi bir yaklaşım olabilir. Hafta sonu için yapılandırılmamış rutin sizi etkiliyorsa gün için esnek bir program yapmak size yardımcı olabilir. Haftanın yoğun temposu sizi endişelendiriyorsa belki gelecek haftaya hazırlanarak hafta içi stresini hafifletmeye çalışabilirsiniz.
Bu; ayak işlerini yapmak, yemek hazırlamak, Pazar günü çamaşır yıkamak olabilir. Farkındalık sizlere Pazar stresinin duygularını kontrol etmek için yardımcı olabilir. En önemlisi özellikle koşuşturmanın yaşam biçimi haline geldiği günümüzde kişinin işle ilgili mutsuzluğunun nedenini bulmak için içine dönmesi çok önemlidir.