İnsanlar neden soğuk algınlığına karşı direnç geliştirmediler?

Hepimiz soğuk algınlığı geçirdik; 5 yaşına kadar çoğu soğuk algınlığı virüsüne maruz kalırız. Hepimizin bir miktar direnci vardır.

Ancak soğuk algınlığına tek bir virüsün neden olmadığını bilmelisiniz. Soğuk algınlığı özellikle çoğu insan tıbbi tedavi almayacak kadar hafif atlattığı için virüs olarak değil bir dizi semptomla tanımlanır. Soğuk algınlığından sorumlu 200’den fazla farklı virüs vardır; farklı virüs ailelerinin üyeleri: Rinovirüs (en az 138 farklı tür), koronavirüs (dört ana tür), adenovirüs (en az 60 çeşit), parainfluenza (5 ana tür), ortopneumovirüs (diğer adıyla solunum sinsityal virüsü, iki ana suş ve 38 çeşit), metapneumovirüs (dört ana suş), vb.

Ve tüm bu virüsler nezleye yakalandığımızda yeni kopyalarını yapmaya devam ettikçe yavaş yavaş mutasyona uğramaya devam ediyor.

Öyleyse seni geçmişe götürelim ve seni beş yaşında yapalım. Üşütüyorsun…. zavallı çocuk! Bağışıklık sisteminiz yardımcı T-hücreleri aracılığıyla kötü maddelerin, antijenlerin, virüsün bağışıklık sisteminiz tarafından algılanabilen kısımlarının yabancı olarak istilasını algılar. Vücudunuz bu virüse karşı bir şeyler yapan bir antikor – küçük bir Y-şekilli özel protein parçası – üretmek için bir B hücresini nasıl uzmanlaştıracağını “anlıyor”. Sadece öldürücü bir T-hücresi tarafından saldırı ve yıkım için işaretleyebilir veya bu antikoru hücrenizi ele geçirmesini başlatmak için gerekli olan virüsün bir kısmına bağlayabilir. Enfeksiyonu gerçekten önleyen antikorlara koruyucu antikorlar denir.

Bu yüzden biraz zaman alır ancak vücudunuz enfeksiyonla savaşır. Antikor seviyeniz zamanla düşer ancak düzgün çalışıyorsa asla sıfıra gitmez. Hafıza T ve B hücrelerini, hafıza plazma hücrelerini bir dahaki sefere virüsü tanımaya ve öldürmeye, virüsü etiketlemek veya bloke etmek için antikorlar yapmaya hazır tutarsınız.

Gelecek yıl kuzenin sana yine aynı soğuk algınlığı veriyor… aptal kuzen! Bu sefer vücudunuz enfeksiyonu görür ve hızlı tepki verir. Ancak yine de büyük bir antikor sürüsü oluşturmak 2-3 gün ve enfeksiyonla savaşmak için birkaç gün sürer. Yani birkaç günlüğüne üşütüyorsun… Çoğu insan bu tür bir artık bağışıklığa sahip olduğu için çok uzun süre soğuk algınlığı geçirmez.

Üç hafta sonra okuldaki arkadaşından, her zaman burnunu karıştıran ve gözlerini ovuşturan çocuktan başka biri üşütür. Bu gerçekten kötü! Daha birkaç hafta önce üşütmemiş miydin? Ama bu tamamen farklı bir virüsten. Aynı şeyi hissediyorsunuz çünkü ikisi de üst solunum yolu virüsleri ve “soğuk”, virüsün kendisinin doğrudan bir işlevi değil vücudunuzun bu saldırıya verdiği tepkidir. Aslında alerjiler de aynı semptomları üretebilir.

Aynı soğuk algınlığı virüsüyle tekrar karşılaşmadan potansiyel olarak onlarca yıl yaşayabilirsiniz.

Daha güçlü bir direnç geliştirmeye gelince ne yazık ki evrimleşmemiz için üzerimizde evrimsel bir baskı yok. Hepsi soğuk algınlığı tarafında. Üşütürüz, onları atlatırız. Gençler onlardan ölmüyor, bu yüzden burada oyunda en iyi olanın hayatta kalması gibi bir durum söz konusu değil. Bağışıklık sistemlerimiz çoğu soğuk algınlığı ile ilgilenir ve yeterli koruyucu bağışıklık geliştiririz.

Virüsler bizi enfekte etmeye devam edecek ve böylece yayılmaya devam etmek için mutasyona uğrayacak. Bu kaçınılmaz olarak böyle sürüp gidecek.