Florür Nedir? Florürün Zararları Nelerdir?

Bu yazımda Tapınak Şövalyeleri, Masonlar, İlluminati, Rothschild, Rockefeller ve Siyonistlerden asla bahsedilmeyecektir. İnsanlar bu bahsettiklerimi yok sayarak yaşamlarına devam ediyor. Onlara zengin ailelerden, dünyayı kimin yönettiğinden bahsedince alaya alıp konuyu kapatıyorlar. Yazımın sulandırılmaması için komplo teorilerinin arkasındaki güçlere girmeyeceğimi belirteyim.

Florür Nedir?

Florür; nötr haldeki flor atomunun bir elektron alarak iyon haline geçtiğinde aldığı isimdir.

Doğada eser miktarda bulunur. Hava, toprak, bitki, kaya, tatlı su, deniz suyu, maden suyu ve birçok gıdada doğal olarak bulunur.

Florürün dişlerinizi koruduğu ve daha güçlü hale getirmeye yardımcı olduğu sık sık söylenir, ancak bu söylenenleri artık sorgulamanızın vakti geldi.

Suya ve gıdaya florür katılmasının topluma karşı işlenen en büyük suç olduğunu düşünenlerdenim. Çeşitli araştırmalar yaparak ve tecrübe ederek büyük bir aydınlanma yaşayan azınlıktaki bireylerdenim. Bazılarınıza komik gelse de florürün zihin kontrolünde kullanılan bir araç olduğuna inanıyorum.  İnsanlar bilinçlenirse korkunç işlerine dönmeyi, et yiyip israf etmeyi bırakacaklar ve kolektif olarak yaşayacaklar; bu da dünya üzerindeki hiçbir küresel şirketin işine gelmez.

Dünyadaki florlanmış içme suyunun ilk kullanıldığı yer Nazi kamplarıydı. Florür içeren suyu kullanarak toplama kamplarındaki insanları sakin hale getirip daha rahat kontrol altında tutuyorlardı.  Otoriteye karşı direnci azaltmak için kullanıldığını bilirsek günümüzü de adam akıllı yorumlayabiliriz.

Su içerisinde yer alan doğal florür çocuklarda ilk 6-7 yaşına kadar kemik gelişimine yardımcı olabilir. Sonuç itibariyle doğal bir mineral, bunu tamamen reddetmek cehaletin dik alası. (En azından çocuklardaki kemik gelişimine yardımcı olduğuna inanmamak mümkün değil.) Fakat florürün günlük olarak alınması gereken ihtiyaç olarak sunulması korkunç. İhtiyaç diye bize dayatılan şeyin hangi aktivitede gerekli olduğu bilinmiyor. Florür bir besin değildir; insan vücudundaki hiçbir biyokimyasal işlem floride ihtiyaç duymaz ki!

Florürün 6-7 yaşlarından sonrasında ise pek işe yaramadığına dair yüzlerce makale var. Hatta haddinden fazla alınan florürün kemik erimesine ve dişlerde kararmaya bile neden olduğu bilinen bir gerçek.

Diş çürüklerimizin en büyük sebebi kesinlikle yeni nesil diş macunları ve macunların içinde bulunan abartı derecede florür maddesidir. Son 60 – 70 yılda çeşitli şirketler tarafından popüler olması sağlanarak başlı başına bir sektör haline gelmiştir.

7-8 yaşından beri dişlerimi düzenli olarak fırçalayan ve özellikle dikkat eden biriyim. Diş çürükleri oluşmamasına yıllarca özen gösterdim… Fakat ne yaptıysam diş çürüklerime engel olamadım. Diş çürüklerinin üstüne birde kırılma yaşayınca internette sağlam araştırma yaptım. Yabancı kaynaklarda fazla florür nedeniyle dişlerin çürüdüğüne dair bilimsel araştırmalar okudum. Araştırmalarımı sürdürüp Türkiye’deki birçok uzmana internet üzerinden ulaştım. Komplo teorilerini ciddiye almadıklarını fakat fazla florürün zararlı olduğu konusunda benzer cevaplar verdiler.

Geçen aylarda diş dolgusu yaptırırken fazla florür kullanımı hakkında diş hekimine sorular sordum. Kendisi bunları ciddiye alma, çocuklara bile florürlü ürün kullandırtıyoruz dedi. Yukarıda bahsettiğim gibi kemik gelişimine yardımcı oluyormuş. Yetişkinler için beyin hasarı ve diş çürümesi gibi şeyler safsata dedi. Açıkçası kestirip atması ve fazla florürü ciddiye almaması iyi bir hekim olmadığını gösterdi.

Yabancı kaynaklar fazla florürün zararlarından kaçınmamız konusunda fazlaca uyarırken bizimkiler safsata deyip geçiyor. Fakülteden çıkıp kendini geliştirmeden böyle konuşan diş hekimlerini maalesef ciddiye almak mümkün değil.

Sayın Ahmet Maranki diş macunu ve florürün zararlarını anlatıyor:

Safsata diyen diş hekimine inat hemen bilimsel bir araştırma paylaşayım:

Meksika’da yaklaşık 300 anne ve çocuğun 12 yıl boyunca değerlendirmeye alındığı test yapılmış. Sonuç ve değerlendirmesini CNN internet sitesinden okuyabilirsiniz.  Kaynaksız konuşmadığımı özellikle belirtmek için yazıyorum. Götümden uydurduğum araştırma değil.

Özetle araştırma bir annenin hamileliği sırasında yoğun florüre maruz kalmasının çocuğunun iq oranını düşürebileceğini göstermiş. Suda doğal olarak yer alan florürün çocuğun bilişsel ve davranışsal becerilerini değiştirdiği ve bilişsel testlerdeki skoru düşürdüğü gözlemlenmiş. Annenin idrarındaki her 0.5 mglık florür artışı çocuğun gcı skorunu ortalama -3.76, iq puanını -2.37 etkilemiş.

Dünya Ülkelerinde Florür Kullanımı

ABD’de 1940’lı yıllarda su florizasyonu başlamış ve ABD nüfusunun yaklaşık% 70’i şu anda florlanmış su almaktadır. Avrupa’da florlama nadirdir. Birçok ülke güvenlik ve etkinlik kaygıları nedeniyle kamusal içme suyuna florür eklemeyi bırakmaya karar vermiştir.

Birkaç örnek ülke paylaşayım:

Japonya 1970’lerde sulara florür eklenmesini yasakladı. Diş macunlarında ise kemik gelişimi vb. yararları nedeniyle oranı en düşük seviyeye indirdi. Ülkede artan şeker tüketimine rağmen diş çürüklerinde azalma görüldü.

Hollanda‘nın Tiel şehrinde 1973’de sulara sodyum florür eklenmesi durduruldu. Ardından 1993 yılında yapılan araştırma sonucunda diş çürüklerinde azalma kaydedildi.

Küba‘da 1990’dan beri şebeke suyuna florür eklenmesi tamamen yasaklandı. 1997 Mart ayında yapılan ölçüme göre diş çürüklerinde ciddi oranda azalma görüldü.

Finlandiya‘nın Kuopio kasabasında suya florür eklenmesi 1992’den sonra durduruldu. 1995 ve 1998’de diş çürüğü ya azaldı ya da aynı kaldı. En azından ilerlemesinin durdurulması bile büyük bir başarı.

Çin, Avusturya, Belçika, Danimarka, Norveç, İsveç, Macaristan gibi ülkelerde de suya florürün karıştırılması yasak. Türkiye’de suya florür katılmıyor, ama pek çok ilimizin şebeke suyunda doğal olarak florür bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün içme sularında güvenli bulduğu florür miktarı 0,5 – 1,7 mg/lt.

Senaryosunu Brian Helgeland’ın yazdığı ve Mel Gibson’ın oynadığı Komplo Teorisi Filminden florüre ait tespitler:

Florürün Zararları

• Dişlerde beyaz lekeler (florozis) oluşur; bunun nedeni yoğun florür içeren ürünlerdir.
• Florür beyinde birikebiliyor; bu nedenle davranış değişikliklerine, iq düşüklüklerine yol açabiliyor. Vücuttaki florürün miktarıyla IQ’nun ters orantılı olduğunu Çin, Meksika ve Hindistan’da yapılan araştırmalar ortaya çıkarmış. İçme suyunda bulunan 1mg/lt florürün artışıyla 0,59 puanlık IQ puanı düşüşü yaşanıyormuş.
• Florür, tiroid bezinin işlevine müdahale ederek iyot eksikliğine neden olabilir. İyot eksikliği, dünyadaki beyin hasarı ve zihinsel yetersizliğin en yaygın nedenidir.
• Florür kemiklerde biriktiğinde “skeletal florozis” adı verilen romatizma benzeri bir rahatsızlık ortaya çıkıyor. Yetişkinlerde florürün kemikte birikimi % 10 civarındayken çocuklarda % 50’ye çıkabiliyor.
• Bazı kanıtlar florürün kemikleri zayıflattığını ve kırık riskini artırabildiğini gösteriyor.
• Bir çalışmada çocuklukta florüre maruz kalan genç erkeklerle kemik kanseri arasında bir ilişki tespit edilmiş. (ancak kızlarda bu risk görülmemiş)
• Böbreklerimiz alınan florürün yaklaşık yüzde 50’sini işleyebilse de, geri kalanı kemiklerde ve epifiz bezinde depolanır. Epifiz bezinin kireçlenmesi aynı zamanda erken ergenlik ve zihinsel bozuklukları tetiklemekteymiş.
• Florür hayvanlara verildiğinde erkek üreme sistemini tahrip ettiği tespit edilmiş. Düzenli olarak florür verilen erkek hayvanlarda kısırlık, hasarlı sperm ve düşük testosteron seviyeleri belirlenmiş.
• Depresyon, yorgunluk, kilo alımı, kas ve eklem ağrıları, kolesterol seviyelerinde artışa neden olabilir.
• Doğum kusurlarını arttırır.
• Rahim kanseri riskini arttırır.

Florür tüketimini azaltmak için alabileceğiniz bazı önlemler:

• Florürsüz diş macunu satın alın.
• Musluk suyunu süzün, arıtıcı kullanın.
• İşlenmiş gıdaları yemeyi bırakın.
• Şişe suyunuzun florlanmadığını kontrol edin.
• Musluk suyuyla yapılan soda veya restoran içeceklerinden kaçının.
• Buzlu çay (ice tea) içmeyin.
• Yapışmaz tencere kullanmaktan kaçının.

Son olarak aşağıdaki videoyu izlemenizi öneriyorum: