Güzel bir Pazar sabahı düşünün… Hava tam uyumaya müsait, keyfiniz yerinde mis gibi uyuyorsunuz. Hafta içi yaşadığınız yorgunluğu atmak için on numara bir gün. Aniden dışarıdan yüksek sesler gelmeye başlıyor. Davul, zurna çılgınlar gibi çalınıyor. Haliyle uykudan uyanıyorsunuz. Saate bakıyorsunuz 9 buçuk…
Ulan bu yüksek ses neden var deyip balkona çıkıyorsunuz. Yeni evlenecek kişilerin çeyiz getirme ya da gelin alma töreni…
Hay sokayım törenize, adetinize…
Yer İzmir ya İzmir… Apartman dolu her yer. Çeyiz getiriyorsanız sessizce getirin ulan 9 buçukta davul, zurna ne iş!
Şehirlerde bir götlük yer kaldı yaşanacak. Ya göt göte apartmanlarda ya da arı kovanı gibi sitelerde yaşıyoruz. Bütün haftayı ebesi sikilerek çalışmışız üstüne hastaların, bebeklerin filan tepesine tepesine yardırmak hiç mantıklı bir davranış değil.
Neymiş adetmiş. Sokayım öyle adete. Bunun adı bildiğiniz lümpenlik.
Nedir lümpenlik???
Basit olarak tanımlarsam:
Köyden kente göçüp ama bir türlü köylü adetlerini bırakamayıp bunu şehirde de devam ettirenlere verilen isim… Kentleşemeyen zavallı köylüler yüzünden hafta sonumuz piç oluyor.
Kız alma, çeyiz getirme bu tarz durumlarda insanlar ne yapıyorsa yapsın. Zerre umurumda değil. Valla bak! Ulan bunu davul, zurnayla köyde kutlarsın. Hani maksat eş, dost, komşu duysun ve toplansın. İletişim ağı yetersiz malum.. Şu an ise öyle mi? Her apartmanda yüzlerce kişi var. Senin mantar kokan vajinan ve şekilsiz penisin için ben neden davul zurna sesi çekiyorum? Neden uykumdan feragat ediyorum.
Bir değil iki değil baya bildiğiniz çok yaygın bir durum. Lümpenlik bu insanların ruhuna işlemiş durumda…
Şikayet edince de çıktığın deliği beğenmiyorsun, ataların vs. ajitasyonu yapacaksınız. Siktirin gidin edebinizle çiftleşin. O tokmağı götünüze sokturmayın.
Hayat enerjimizi çalan ve bu salak adetleri sürdürenlerden resmen yoruldum. Bu tarz şeylere devam etmek isteyen lütfen köyüne dönsün.
Gelini evinden alırken davul zurna çaldırmanın ilginç bir hikayesi var.
Rivayet odur ki:
Mahalledeki hemen herkesin yatağından geçmiş bir kıza bir genç vurulur, fakat kızın fahişe birisi olduğundan habersizdir, kızı isterler, kızın ailesi de zaten kızımız yalama olmuş bundan başka alan olmaz diye enayiye kakalamaya karar verirler.
Kızın evden alınacağı sırada mahalle delikanlıları hatta başka mahalledeki erkekler kızın evinin önüne toplanır ve boynuz işareti yaparlar. Gelinin nasıl herkesin altından geçtiğini anlatırlar, damat neler olup bittiğini bilmeden gelinin babası bir arkadaşına davul bir arkadaşına zurna verir ve sesi bastırmaya çalışır.
Damat bunu bir eğlence zanneder ve haber olmadan folloş gelinle evlenir, uyanık baba ise eğlence için damattan para bile ister.
O günden sonra bu bir gelenek haline gelir, gelinin öncesinde kırdığı ceviz kadar gürültü çıkartılması adet olmuş.