Bird Box filmi, Türkçe olarak Kafes adıyla yayımlanan Josh Malerman romanının günümüz uyarlamasıdır.
Netflix filmi Bird Box çok sevildi, çok önerildi. E artık zamanı geldi deyip gece seyretmeye koyuldum.
Susanne Bier‘ın yönetmenliğini yaptığı Bird Box; Sandra Bullock, John Malkovich, Trevante Rhodes gibi usta oyuncularla gerçekten kaliteli bir film olmuş. Sandra Bullock gerilim filmi için cuk oturmuş. Nicole Kidman’ı bu filme koysanız gerçekten sırıtırdı…
Bird Box, Malorie‘nin (Sandra Bullock) iki çocuk ile birlikte tehlikenin ortasında kalıp nehir yolculuğuna çıkmasıyla başlıyor. Ardından flashback ile 5 yıl öncesine hikayenin başlangıcına dönüyoruz.
Hamile olan Malorie (kimden hamile kaldığı belirsiz, baba figürü yok.) ve kız kardeşi Jess (Sarah Paulson) hararetli bir şekilde konuşurken arkadaki televizyonda Avrupa ve Rusya’da hızla yayılan ‘tanımlanamayan toplu intiharlar’ haberiyle karşılaşıyorlar ve hikayemiz bu şekilde start veriyor.
Hamile olan Malorie, kardeşiyle birlikte bir hastaneye kontrole gidiyor. Burada kontrolünü bitirdikten sonra koridorda bir kişinin kafasını cama vurarak intihar teşebbüsüne şahit oluyor ve dünyada hızla yayılan virüs aklına geliyor, hemen orayı terk ediyor. Kardeşiyle birlikte arabayla kaçan Malorie, kardeşinin de bu virüsten etkilenmesinden sonra takla atarak kendini bir anda aracın altında buluyor.
Tam anlamıyla bir kaosun içinde kalan Malorie, bu karmaşadan kurtulmaya çalışırken bazı insanlar ona evini açar, evde de zaten bu kaostan kurtulmuş insanlar vardır.
Evdekiler intihar dürtüsünün dışarıyla göz temasında bulunma sonucunda oluştuğunu keşfediyor. Dışarıyla bağlantılarını kesmek için pencereleri gazeteyle bantlayıp stor perdeleri indiriyorlar. Böylece dışardaki ışıktan izole alan yaratıyorlar.
Klasik gerilim filmlerinde olduğu gibi erzak sorunuyla karşılaşıyorlar. Mecburen gözlerini bağlayarak, arabanın camlarını boyayarak dışarı çıkarıyorlar. Son model aracın gps’i ve sensörleri sayesinde alışveriş merkezine ulaşıyorlar. Ama alışveriş merkezine gidene kadar yolda gerim gerim geriliyorsunuz. Buradaki etki öyle büyük oluyor ki gerilimin hakkını sonuna kadar veriyor.
Herkes yiyecek içecek toplarken içeriye birinin girmek istemesi yüzünden Charlie adlı karakter hayatını kaybediyor. Filmin başında Charlie’nin ana karakterlerden olacağı düşünülürken bu kadar erken ölmesi insanı gerçekten çok şaşırtıyor.
Evde bulunan Olympia adlı kişi de hamiledir; Malorie ile aynı zamanda doğuracaklardır. Olympia’nın kendisine bir şey olması durumunda bebeğine Malorie’nin bakması için söz alır. Filmde flackbacklerde Malorie’nin iki çocukla nehirde tehlikeli yolculuk yaptığını belirtmiştim. Olympia’nın öleceğini filmin sonunu görmeden zaten anlıyorsunuz. Filmi bir ileri bir geri yapmak bazı sürprizlerin ipucunu vermekle kalmıyor adeta sürprizlerin ölü doğmasına sebep oluyordu.
Olympia’nın eve aldığı, Malorie’nin ve diğerlerinin buna çanak tuttuğu kişi gizli güce hizmet ettiği için evdekilerin ölümüne sebep oluyor.
Malorie ve Olympia’nın doğumundan hemen sonra tüm evdeki stor perdeleri açıp ve gazete kağıtlarını söken bu kişi çoğunluğun gizli güçten etkilenmesine ve intiharına sebep oluyor. Yalnızca Malorie, zenci sevgilisi ve iki çocuk hayatta kalıyor.
Bu olaydan beş yıl sonrasına dönüyoruz.
Malorie’nin iki çocukla ve zenci sevgisiyle birlikte yaşamasına şahit oluyoruz. Deliler adlı gizli güce hizmet eden kişiler nedeniyle Malorie’nin sevgilisi ölüyor. Malorie ve iki çocuk bu olay sonrasında önceden telsizle haberini aldıkları güvenli bölgeye gitmek için nehirdeki yolcuklarına başlıyor.
Birçok zorlukla karşılaşarak bir şekilde güvenli bölgeye ulaşıyorlar. Buradaki detayları yazmam filmin heyecanını gerçekten kaçırır. Anlatmadığım ve boşluklu olan yerleri izleyerek tamamlamalısınız.
Karşıdaki gücün ne olduğu bilmemek ve hep es geçilmesi filmin olumsuz yanlarındandı. ‘’Hadi gösterin’’ ‘’E bi zahmet artık’’ ‘’Off gösterin amına koyduğumun şeyini’’ diye diye filmi izledim.
Karşıdaki güç büyük bir sır perdesi üzerinden ilerlediği için konu ve karakterlerin derinliklerine odaklanmakta zorluk çektim. Salgına sebep olan gücün ne olduğunu asla görmüyoruz, azıcık ucundan bile göstermediler. Acaba ruhani bir güç mü, bir yaratık mı, bir tür biyolojik savaş ile yaratılan virüs mü? Bunu çözümlemek mümkün olmadı…
İki saatlik merak ve heyecanın ardından distopik bir son beklerdim. Kötü mü bitti? Kötü bitti demek haksızlık olur, hatta filmin sonu gayet mantıklı kurguyla bağlanmış. Bu tarz filmlerde beklenti yükseklerde olduğu için mantıklı bitmesi tam olarak tatmin etmiyor.
Bird Box filmini izlemenizi öneriyorum. İki saatlik zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız…
Şimdiden iyi seyirler…
Bird Box Filminin Oyuncuları
Sandra Bullock : Malorie
Trevante Rhodes : Tom
John Malkovich : Douglas
Sarah Paulson : Jessica
Jacki Weaver : Cheryl
Rosa Salazar : Lucy
Danielle Macdonald : Olympia
Lil Rel Howery : Charlie
Kaliteli bir filme benziyor. İzleyeceğim.
Bu filmi izleyip beğenmeyen çıkmadı. Pişman olmayacaksınız.
Bayağı detaylı bir yazı olmuş 🙂
Hızımı alamayıp 1500 kelimelik inceleme yazısı yazmıştım. Detayları silip bu kadarını yayınlama kararı aldım. Dahası da vardı yani. 🙂
İçerikte spoiler olsa da önerinizi dikkate alıp izleyeceğim.
İnceleme yapınca ister istemez spoiler içeriyor. 🙂 İyi seyirler.