1950’lerin sonları, dünya genelinde renkli ve hareketli bir dönemdi. Rock’n roll müzik yükselişteydi, gençler özgürlüklerini dansla ifade ediyordu ve yeni eğlenceler hızla popülerlik kazanıyordu. İşte bu dönemin en ilginç yeniliklerinden biri de hulahop çevirme çılgınlığıydı. Ancak, Türkiye’de 1959 yılında hulahop çevirmek bir anda yasaklandı. Peki, ne oldu da bu renkli eğlence bir yasakla karşılaştı?
Öncelikle, hulahopun kısa sürede dünya genelinde popüler hale gelmesi şaşırtıcı değildi. Oldukça basit bir oyuncak olan hulahop, bedeni hareket ettirerek çevrilen bir plastik halkaydı ve kullanıcıya hem eğlence hem de egzersiz sağlıyordu. Ancak Türkiye’de bu eğlenceli aktivite, sağlık kaygıları nedeniyle yasaklandı.
Dönemin sağlık otoriteleri, hulahop çevirmenin insan sağlığını olumsuz etkileyebileceği konusunda endişeliydi. Özellikle, sürekli bel bölgesine yapılan hareketin, iç organlar üzerinde baskı oluşturabileceği ve bazı sağlık sorunlarına yol açabileceği düşünülüyordu. Bu nedenle, dönemin yetkilileri, halk sağlığını koruma amacıyla hulahop çevirmeyi yasaklama kararı aldı.
Bu yasak, dönemin sosyal ve kültürel yapısıyla da bağlantılıydı. Türkiye, o yıllarda modernleşme ve Batılılaşma çabaları içerisindeydi. Ancak bazı yeniliklerin, geleneksel değerlerle çatıştığı ve toplumda endişe yarattığı da bir gerçekti. Hulahop yasağı, belki de bu çatışmanın bir yansımasıydı.
Sonuç olarak, 1959’da Türkiye’de hulahop çevirmek, sağlık gerekçeleriyle yasaklanmış olsa da, bu durum, o dönemin sosyal ve kültürel dinamiklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Günümüzde bu yasak, tarihin ilginç anekdotlarından biri olarak hatırlanıyor. Eğlencenin bile bazen engellerle karşılaşabileceğini gösteren bir örnek olarak hafızalarda yerini alıyor.