Aptal Puma Sendromu, çok spesifik sadece ilgilenenlere hitap eden genel kültür bilgisidir. Bu yazı sayesinde 21. yüzyıl bilgi toplumda hap bilgi olarak da insanlara aptal puma sendromunu anlatabilecek ve aptal puma sendromuna yakalanmış insanları gözlemleyebileceksiniz.
Aptal Puma Sendromu terimi bir Türk bilim insanı olan akademisyen-yazar Mehmet Sabri Genç tarafından üretilmiştir. Aslında Mehmet Sabri Genç bu çıkarımı başka bir şey için kullanıyor; fakat bir şekilde çıkarımdan bizlere bilgi olarak geri dönüyor. Ne kadar güzel değil mi?
Puma(Dağ aslanı), Kuzey ve Güney Amerika’da yaşayan kedigiller familyasından yırtıcı bir hayvan türüdür. Bu büyük ve yalnız dolaşan kedi kuzeyde Kanada’nın Yukon bölgesinden güneyde And Dağları’nın güneyine kadar oldukça geniş bir alanda yaşar. Kaynak: Vikipedi
Diğer vahşi kedi türlerine göre kükreyemeyen daha çok tiz olarak nitelendirilen bir sesi vardır.
Aptal Puma Sendromu, minimum kazanç sağlayacak bir iş için veya minimum fayda sağlayacak bir olay için gereğinden fazla emek harcamayı ifade eden bir kavramdır.
Peki, bu sendroma neden ‘’Aptal Puma Sendromu’’ denmektedir?
İnsanoğlunun reel hayatında sürekli düştüğü hatayı ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Pumayı bilirsiniz; yaklaşık iki metre uzunluğundaki benekli yırtıcı… Birçok özelliği ile ünlüdür bu ormanların süper kedisi… En çok da hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketlerini seyretmek bir zevktir.
Puma doğadaki diğer canlılar gibi hayatta kalma çabasındadır; bu nedenle sürekli bir avlanma içgüdüsüne sahiptir.
Puma’nın geyik ele geçirmek için harcadığı enerji ile bir tavşanın peşinde harcadığı enerji kesinlikle aynı değildir. Çünkü puma, sendrom tanımının aksine çok akıllı ve zeki bir hayvandır. Koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği enerji miktarını aşıyorsa puma koşmaktan vazgeçer.
Örneğin: Tavşan 300 metre uzaklıkta ve onu yese 3000 kalori kazanacak diyelim. Fakat koşacak, enerji harcayacak belki mücadele etmek zorunda kalacak ve bunun sonucunda 5000 kalori harcayacak. Puma matematiksel olarak bunları hesaplayarak hemen avından vazgeçer… (Matematiksel dediğime bakmayın içgüdüsel olarak bunu bilir. Genlerine kodlanmıştır.) Adeta yenilgiyi kabul eder.
“Aptal puma sendromu” yukarıda anlattığımın tam tersini yapan tavşanın peşinde gereksizce koşan, sonrada yakaladığı tavşanı hemencecik bitiren akılsız ve zekadan yoksun insanlar için kullanılır. Biraz ağır ifade etmiş olabilirim ama ben bu şekilde düşünüyorum.
İnsanoğlunun başarılı olmasının sırrı gerçekten puma olmaktan geçiyor. Harcadığınız emek sonucunda ulaştığınız sonuç dengeli olmalıdır. Plansız ve programsız bir şekilde belirlenen hedeflerin peşinden ısrarla koştuğunuzda en büyük kaybın zaman olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Aksi halde “Aptal puma sendromu” yaşayarak bir ömür geçirir ve kendinize yazık edersiniz.
Aptal Puma Sendromu yazısını iki ormancı hikayesi ile bitirmek istiyorum.
Güzel bir ormanda iki ormancı ağaç kesiyormuş. Birinci ormancı sabah erkenden kalkıp ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağacı kesip hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyunca, dinlenmek için ve öğle yemeği için kendine vakit ayırmıyormuş. Akşamları da evine daha geç saatte gidiyormuş.
İkinci ormancı ise arada mola veriyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Diğerine göre daha az çalışıyormuş.
Bir hafta boyunca kim daha fazla ağaç kesecek bakalım diye iddiaya girmişler, ikisi de çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.
Sonuç: ikinci ormancı çok daha fazla ağaç kesmiş. En çok ağacı kendinin kestiğini sanan birinci ormancı şoka uğramış:
- Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erkenağaç kesmeye başladım, senden daha geç evime döndüm; ama sen daha fazla ağaç kestin. Nasıl daha başarılı oldun, sırrın ya da hikmetin nedir?
İkinci ormancı tebessümle yanıt vermiş:
- Bir sırrım veya hikmetim yok. Sen durup dinlenmeden çalışırken ben birkaç ağaç kestikten sonra bir yandan dinlenirken bir yandan da baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha çok ağaç kestim.
1 Yorum
Cidden ilk defa duyduğum bir konu oldu. Makalenizi sonuna kadar okudum. Özellikle Türk bir akademisyenin bulmuş olması ve kabul görmüş olması güzel. İlginç olan Puma’nın enerji hesabı yapabiliyor olması. Sanırım mesafe, tecrübe ve içgüdü ile hareket ediyorlar. Güzel bir makale olmuş. Teşekkürler.